Bir Deli Adamın Hikâyesi;

 

Herkese Merhabalar, ben ekibin eski çevirmeni şimdiki Trolü Melih Dialga, acayiptir ama böyle önemli bir günceli yazmak bana nasip oldu. Eğer bu yazıyı okuyorsanız kurucu üyemiz gönüllerin sultanı sevgili MaTRiX_23 bana hala sövmemiş ve bitmek tükenmeyen bilmeyen ertelemelerimi görmezden gelmiştir ki bu da kurucumuzun ne kadar sabırlı olduğunu bu karın ağrısı bitmek tükenmeyen ama vazgeçilmez animeyi[D1]  neden bıkmadan usanmadan çevirdiğini açıklamaktadır herhalde.

 

Bundan 9 yıl önce kurulan ELz Fansub hakkında uzun uzun şeyler yazılabilir ama serüven her şeyden önce deli bir adamın hikâyesi. O yüzden çoğumuz bu süreçte çorbaya biraz tuz eksek de ben izninizle bu yazıyı kendisine ithaf edip biraz şu deli adamdan bahsetmek istiyorum. İzlediğiniz her bir bölüm onun sıra dışı inadının bir eseri, o olmadan ne ekipten bahsetmek mümkün ne de bu süreçte neler yaşadığımızdan, anlattıkça bana hak vereceksiniz zaten.

 

Öncelikle ben bu deliyi nasıl tanıdım biraz ondan bahsedeyim...

 

Bundan sanırım 6-7 yıl ya da daha fazla zaman önce çat pat öğrendiğim İngilizceyi geliştirmek için pratik ararken birden karşımda bu ekip beliriverdi, aklımdan benim de zorum olmalıydı ki onca seri varken bula bula bu animeye bulaşasım gelmişti.

 

İlk sohbetimizde biraz mesafeli biraz da söz verip kaçanlardan bıkmış bir tavırla izleyenin bile oflaya puflaya tahammül edeceği Conan'ın vazgeçilmez boşluk doldurma bölümlerinden biri itelenmişti bana... (Genta ve veletlerin bitmek tükenmez bölümlerinden biriydi :( )

 

Tabii kurucumuz benim kalıcı olup olmadığıma kolay kolay ikna olmadığından daha sonra Kindaichi serisi derken birden kendimi Conanın çevirisinde buluverdim.

 

Zaman geçtikçe öğrendim ki ELz Fansub tam 9 yıl önce ortada bırakılan ve bu animeyi çok seven birinin "madem kimse yok o zaman deneyeyim arkadaş" cesaretiyle kurulmuş. Onca fansub deneyimli çevirmen ortada cirit atarken bizimki daha İngilizceyi çat pat seviyede kullanırken ortada çevirebilecek altyazı bile yokken bizim deli gitmiş üşenmemiş önce İngilizce altyazıyı nasıl çıkaracağını yolunu bulmuş ki bu yöntemi şu zamanda bile hala çok az insan var, nasıl buldu öğrendi o imkânsızlıkla hala meçhul... Hâlbuki serinin devamı yoksa git başka şey izle dimi ama bu öyle yapmamış...

 

Başta çoğu bölümü el yordamıyla çevirmiş, özellikle eski takipçiler ne demek istediğimi biraz anlayacaktır... (Laf aramızda kendi çevirdiği al kontrol et dediği bir bölüm vardı ki sil baştan çevirirken sırma gibi saçlarımdan oluyordum…) Yeri gelmiş çok eleştirilmiş ama inat etmiş bırakmamış, kendisi bu açıdan memleketi ve aynı zamanda ekibine adını veren Elazığ'ın en inatçı adamı olabilir.

 

Özellikle o dönemlerde cinayetlerin havada uçuştuğu animeyi çevirmeye çalışırken Translate geçmişine bakılsa çoktan millet yanlış anlayıp "Elazığ Canavarını bulduk" diye yaka paça köyden alacaklarmış ama neyse ki gören eden olmamış. Kendi başına destek görmeden çeviri için saatlerini harcamış ve yoktan var ederek bölümleri yayınlamanın bir yolunu bulmuş. ( Artık nasıl bir azim varsa...)

 

İşte ben de bu adamla arkadaşlığımıza başladığımız andan itibaren onun çektiği zorluğun bir bölümüne ortak oldum. Uzaktan çok havalı gibi gelen dedektiflik animesine bulaşmanın ne derece zor olduğunu bilhassa kendim tecrübe ettim ve gördüm ki bu iş hakkaten deli işi...

 

Deli işi olmasa kim uğraşır Conanın bitmek tükenmeyen doldurma bölümleriyle... Deli işi olmasa kim uğraşır ana karakterlerin kaybolan bir donu aramasıyla... Tam bir şeyler olacak derken karşınıza Gentanın "Bugün yılan balığı mı yesek zıkkımın dibini mi" diye başlayan ve ana konuyla zerre alakası olmayan hikâyesiyle...

 

Olaylar gelişti derken birden bölüm boyunca tuvalette gerçekleşen alakasız bir cinayette "çişin" kimyasal yapısının 30 dakika konuşulduğu bölümle kim uğraşır...

 

Bilmem bilir misiniz ama Dedektif Conan "filler" yani ana konuyla alakası olmayan doldurma bölümlerin en fazla olduğu seridir, 1000 küsürlük bir seride bu ne demek varın siz düşünün...

 

Tek sorun bu da değil, Conanın eski bölümlerinin doğru düzgün İngilizce bir çevirisi bile yoktur, yeri gelir animelerden kaptığınız Japoncayla koca bir bölümü el yordamıyla çevirirsiniz.

 

İşte ekibe dâhil olduğum andan itibaren bu uğraşla zaman su gibi akmıştı...

 

Sonra ne oldu bilmem MaTRiX_23 çok karşı çıksa da bir ara manga çevirme işine girelim dedik, birçok seriyi çevirip durduk ama baktık ki bu ekip Conan için kurulmuştu, o yüzden fikir ayrılığı yaşadık. O zamanlar ortağım olan bu deliyi biraz üzdüm... Eleştirdim, yönetim tarzına laf ettim, başka ekipte mi devam etsek dedim yani bir yeri tek başına yaşatmanın nasıl bir şey olduğunu anlamayan ve yaptıklarıyla biraz kendini bir şey sanan her insanın yapacağı gibi attım tuttum...

 

Ortak haliyle darıldı, gücendi emeğine saygısızlık yaptığımı düşündü ve askere gitme zamanı gelmişti...

 

Dedi "ne halt ederseniz edin ben yokum, alın bildiğiniz gibi olsun".

 

Sonra ne mi oldu? Maalesef hiçbir şey olmadı... Adamın kıt bilgisiyle girdiği ve yoktan var ettiği şu ekipte o askerdeyken tek bir bölüm bile veremedik. Buna rağmen ortak askerdeyken boş zamanlarında çeviri yapmaya devam etti, seriyi sahipsiz bırakmadı ( Adam askerde elinde vileda yerleri parlatıp ondan sonra gidip çeviri yapıyordu arkadaş, biz bu deliyle nasıl rekabet edelim)

 

Askerden döndüğünde ben kendime başka bir ekip kurmuştum, sonra hayatım bambaşka yönde aktı. Şu anda sahip olduğum her şeye onunla tanışmam vesile oldu ve sadece bana değil etrafındaki herkesin hayatına mutluluk getirdi. (Arada "bir kendime hayrım yok" der ama iyi ki hayatımızda)

 

"Eee adamı hem o kadar eleştirmişsiniz hem de o çekip gidince bir halt edememişsiniz, neden hala sizin yüzünüze bakıyor?" diyebilirsiniz haklı da olursunuz ama işte bu da böyle insan... Asla sevdiklerinden umudu kesmez inatla hal hatır sorar kimi zaman telefonuna çıkan olmaz içinden küfreder ama sonra yine arar ve dostlarına tutunur.

 

Bugün bile onca sinir etsem bile bana ve değer verdiği birkaç kişiye ekipte hala yeri var... Öyle ki şu yazıyı bile bana yazdırdı kerata.

 

Doğru mu yapıyor yanlış mı bilmem ama bugün bile kurduğu ekip yaşamaya devam ediyor ve onu çok seven dostları var.

 

O yüzdendir ki 9 yılı geride bırakan bu ekip aslında tamamen deli bir adamın hikâyesi...

 

Kendisini sevin kollayın emeğini takdir edin ki hala bu deli işini sürdürmeye devam edebilsin, çünkü izlediğiniz her bir bölümün her saniyesinde emeği var.

 

Sizin huzurunuzda kendisine yaptığı hayatımıza getirdiği her şey için teşekkür ederek artık sahneden ayrılıyorum.

 

Nice yıllara Elz Fan ve nice yıllara MaTRiX_23

 

Bir sonraki güncelimizde görüşmek üzere

 

İyi seyirler :)


 [D1]